Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Belki

  Mazimden gelen telkinlere aldanmam Senin içindir hala yalnızlığa katlanmam Karardı gözlerim, kararlıyım bu sefer Dur yanıyor yüreğim, etme beni daha da beter Birden bire bir hışımla şahlandı yüreğim Kalır mı daha bilmem başkasına sevgim?

Bu halime bir şiir şiire bir ad bulamadım

Anlatsam derdimi kim dinler, Yahutta ben anlatabilir miyim derdimi Anlatsam şu dökülen yaşın hikayesini Eğilen başın, biten ömrün, giden yılların En iyisi ben kelimelere anlatayım Onlar birleşip derdime bir şiir olsun Şiir olsun, derman olsun,  Aman bana ne benden  Uzak olsun ben benden Hangi ben daha benden Fazla değil mi tek bedende iki benden Kader değil mi belli olan ezelden beri O zaman neden stres yaparsın bre gafil Hayat garip bir yol, belki yolcuk O kadar kısa  İlk nefes son nefes arası geçen ömür İlk ölüm son doğuş

Kırık Kalem

Anlamıyorum bu esen fırtınayı Kime ne benden ve kırık kalemimden Düşünmedim hiç şiirsiz yaşamayı Başka düşünen yok beni kırık kalemden Kırılan kalemim miydi yoksa umudum muydu Yokluktan gelip varlığa giden bir yolda Tükenen mürekkebim miydi yoksa sabrım mıydı Çokça düşündüm ne arıyorum ben bu yolda Düşmemi bekliyor tüm sırtlanlar Ayağımı hep sağlam bastım ben Kalemimi kıranlar kendilerini mutlu sanıyorlar Maalesef kelimeler fışkırdı kırıldığı yerden Ne mi yaptım ben fışkıran o kelimelerle Onlarca şiir yazdım daha da  yazacağım Savaş verdim, boğuştum kirli düşüncelerle Kırık kalemimle ben hakkımı alacağım.

Neyin Nesi

Yağmur değdi gönlüme, söndü ateşim Bu sebepsiz yağmur da neyin nesi O çetin fırtınaya direnen bendim Bir yele devrilmekte neyin nesi Onca hayal hepsi bir bir son buldu Garipten bir yağmur sonum oldu Her şeyden sakındığım gülüm soldu Umudu bir hiçe bağlamakta neyin nesi Artık bu kadarını bu gönül kaldırabilir mi Ben hangi vakit kaybettim kendimi Bu kadar yaşamak bir şeye değdi mi Kendini imkansıza inandırmakta neyin nesi Öyküm nedir ki benim, derler yalnızlık Sadece yıldızlar ve ay ile kurulan arkadaşlık Yıldızlar uyarmadı ki beni hep beraber aldandık Aya ve yıldızlara ağlamakta neyin nesi

Yalnızlık

Dört bir yanım kuşatılmış karanlıklarla Dualar hüzünlü, bir yakarış dudaklarla Yanıp kül olmak ardından dirilip ateşe atılmak Karanlık benim bahtım galiba, buna acıyla ağlamak Şimdi ağlasam kim duyar ki, kim anlar ki Yanaklarımı silip de aldırma diyen olur mu ki Yeter artık gönlün çok yandı deyip söndüren Olur mu şu aciz halimi bilip de beni seven Yeniden yenilendi her geçen  gün yalnızlığım Kim harlıyor ateşimi  yetmedi mi artık bu kadar yandığım Beynim ve kalbim tek yalnızlığımda birleştiler Yok oluyor bir bir gerçekleşmek yerine düşler Bırakın beni, ben yalnız olayım yine yalnızlığımda Neden yalnızım diye çokça düşündüm zamanında Cevabı ya yoktu ya da ben bulamadım Yalnızlık benim bahtımmış  yıllar geçti de anladım Yasin'in bahtında kara bir yazı silinmez Şiirleri güzel mi yoksa kendi mi abartıyor Ama yazılan şiirleri kimse bilmiyor Bakalım zaman gösterir güzel mi çirkin mi olduğunu

Dostum Mahir

Dostum, herhalde kırdım ben kalbini Yaktım farketmeden yüreğini Nasıl oldu nasıl unuttum bunu Ne desem bilemedim, mimiklerim dondu Gökler şarıl şarıl yağdırsın yağmurunu Söndüremezki gönlümü, gönlünü Yaptığım hataya razı olamam Vefasız biri değildim bu ben olamam Ruhumda garip bir sızı ardından Yanlışlar benim bahtım olmadan Affet sana karşı mahcubiyetim çok Bunun maalesef hiçbir izahı yok İyiki doğdun, iyiki varsın canım dostum Diyemedim bunu zamanında, dünya hali unuttum Sana karşı mahcubiyetim çokça arttı Senin doğumun dünyaya renk kattı İyiki tanımışım seni, çok iyi bir insansın Ender rastlanan iyi insanlardansın  Sana kimse ulaşamaz vefada, dostlukta Dünya mutlu, Yasin mutlu seni tanıdığına Güz yelleri esiyor şu yaz günü Söyle, konuş esirgeme sözünü Hayat küsmek için çok kısa  Haklısın ama ya ölümle ayrılık olsa Vallahi aklımdaydı hayaller kurmuştum  Bilmiyorum ben bu güzel günü nasıl unutmuştum Şu fani dünyanın derdi bizi bencil yaptı Aklım, yüreğim söylediğin o söz...

Bazen

Bazı düşünceler ne kadar da kötü, Kendimi alıp gidesim geliyor bazen İnsanlık yavaştan, sessizce çoktan öldü Çıkıp bağırasım geliyor bazen. Haddinden çıktı artık zulüm  İnsanlık kayıp benim gördüğüm Bu problem çözülmez kördüğüm Vicdanlı olmak zorluyor insanı bazen Mazlumun ahı yankılanıp dururken Kirli şahsiyetler gibi düşünmezken Dağlar kadar dertler bizi bulmuşken Bir sessiz çığlık, bir göz yaşı oluveriyor bazen Zaman işliyor kimin aleyhine  Ne cevap vermeli kötü söz söyleyene? Mazlum ağlasın ama hangi bir derdine? Zulüm artıyor, yırtıyor vicdanları bazen Ne yapsak da olur bu zulüm biter Mazlumun ahı, feryadı diner  Ne zaman bülbüller bizim şarkımızı söyler Karanlıklar derinleşiyor, kayboluyorum bazen Dermanını arasın dursun mazlum Ta ki ona bulaşmayana dek zulüm Bulaşırsa Allah'a sığınsın mazlum Bir ah duysam dağılıyor herşey bazen Yaradan vermişse vardır bildiği Yakındır mazlumun ahının dindiği Gönüllerin hepsinin...

Ağlama Vakti

Şimdi ağlamanın tam zamanı Yağmur çiseliyerek yağmakta Tek umut ağır ağır yok olmakta Şimdi ağlamanın tam zamanı Özel vakitler vardır tam ağlamalık Acizliğinin karşısında aciz kaldığında Yıldızlar ve ay ile başbaşa kaldığında Özel vakitler vardır tam ağlamalık Bazen yapacak hiçbir şey kalmaz ağlamaktan başka Tükenmiş umutlar, hayaller, gerçekler... Tek bir göz yaşın vardır, görmezler Bazen yapacak hiçbir şey kalmaz ağlamaktan başka Ağlamak kötü şey değilki utanılsın Ağlamak en üst makamdan konuşmak Hıçkıra hıçkıra kutsallığın zirvesine varmak Ağlamak kötü şey değilki utanılsın

Böyle Bir Günde

Ağaçlar yapraklarını dökmüş Güneş aya, ay güneşe küsmüş Yıldırım, gökten inip gönlüme düşmüş Kıyametler kopmuş böyle bir günde Son bir çiçekti bahardan kalan, soldu Tek konuşan gönlüm vardı, sustu Benden uçan bülbül gidip ateşe kondu Zehirden yetişen güllere kaldık böyle bir günde Dertlilerin bile derdini unutturacak Fırtınaları içten içe kıskandıracak Herkesi susturup, kendisi konuşacak Tek ışık zerresinin gözükmediği böyle bir günde Dahasını sorma anlatamam Kendimi yaktım, birde seni yakamam Yılmadım ama dağlar gibi de duramam Her şey bitmiş, kelimeler tükenmiş böyle bir günde

Bilmem

Hayat dedikleri üç beş nefesçik Yaşamak ölümden beter ifrit Beden ruhun üstünde incecik Koruyamaz beni hiç bir vakit Aydınlıktan dönüşüm çabuk oldu Bir an bitmez sandım gündüz Hayallerim kendim gibi yok oldu Gece bitmez hayal oldu gündüz Güz yelleri esti ötelerin ötesinden Bir bilmece çözülmeyi bekler Çözmem lazım gün daha bitmeden Neyin heyecanı sanki tüm cihan beni seyreder Bazen anlamış gibi olsamda hayatı Çözülmüyor daha da karmaşık oluyor Gidenlerin hasreti kalanların cehaleti Kıvılcım dan ötesi, aydınlık olmuyor Verdiğin acı bende tam tersi tatlı Sen gönder Allah'ım sıkarım ben dişimi Beterin beteri olsun dert bende tatlı Sen gönder Allah'ım sıkarım ben dişimi