Kendimden Bir Manzara
Bir fırtına kopar, her şeyi alır götürür.
Bırakmaz götürür benim olan ne var ise
Gonca güller bahar gelince umutla açar
Kış gelincede birbir solar herkesler gibi
İnsan gül misali kışı da baharı da var
Doğumu bahar gibi ölümü de kış gibi
Ömür baştan sona bir filim şeridi sanki
Fırtınalar, kasırgalar, kocaman bir afet
Yanan koca meş'aleler bir gün söner mi ki
Kara bulutlar gider de gök olur mu saffet
Kış gelir de ağaçlar yapraklarını döker
Hudutların dayım garip divane yaşamın
Ölüm için bir anda ayak kayması yeter
Geri dönmem giderim arkamdan ağlamayın
Ermiş ise artık muradına garip dünya
Koskoca dertleri ağırlamış küçük mekan
İhtişamı ile diller destan koca kaya
Gitmen gerekiyor senin çünkü geldi zaman
Bunca dertle hangi sineye gidip kalayım
Güneşe mi gideyim, kim ağırlar ki beni
Bulutlara bakıp da hayallere dalayım
Sorgulamakla bitmez dertlerin nedenini
Tükenir umutlar, hayaller kararır biter
Sonrasında ise söyleyecek bir şey kalmaz
Önce umut sonra hayal sonra ömür biter
Giderken yanında ne bir dost ne bir mülk olmaz
Ayrılık ölüm, ölüm soğuk, kabir tenhadır.
Hepsinden ötesi var ama bilen gören yok
Dünya ki konup göçülen garip bir mekândır
Ölmüş badenden başka kalan tek birşey yok
Gerçek ne zaman ortaya çıkarda görünür
Göz kapakları aralanıp da göre bilse
Göğün ardından yanıp sönen binlerce yıldız
Hesap vakti yakın, belki yarın için ölüm
İmtihan mı olur dertten uzak ve ağrısız
Umuttan uzak, geceden de beterdir gönlüm
Hayaller kararır, umutlar tükenir bir bir
Hakikat gizlenir, nerde gizlenir bilinmez
Dünyayı karartır, gönüllerdeki bu kibir
Tenhadır bu kabir, hiç kimsecikler görünmez
İmtihan mı olur dertten uzak ve ağrısız
Umuttan uzak, geceden de beterdir gönlüm
Hayaller kararır, umutlar tükenir bir bir
Hakikat gizlenir, nerde gizlenir bilinmez
Dünyayı karartır, gönüllerdeki bu kibir
Tenhadır bu kabir, hiç kimsecikler görünmez
Gonca güller bahar gelince umutla açar
Kış gelincede birbir solar herkesler gibi
İnsan gül misali kışı da baharı da var
Doğumu bahar gibi ölümü de kış gibi
Ömür baştan sona bir filim şeridi sanki
Fırtınalar, kasırgalar, kocaman bir afet
Yanan koca meş'aleler bir gün söner mi ki
Kara bulutlar gider de gök olur mu saffet
Kış gelir de ağaçlar yapraklarını döker
Hudutların dayım garip divane yaşamın
Ölüm için bir anda ayak kayması yeter
Geri dönmem giderim arkamdan ağlamayın
Ermiş ise artık muradına garip dünya
Koskoca dertleri ağırlamış küçük mekan
İhtişamı ile diller destan koca kaya
Gitmen gerekiyor senin çünkü geldi zaman
Bunca dertle hangi sineye gidip kalayım
Güneşe mi gideyim, kim ağırlar ki beni
Bulutlara bakıp da hayallere dalayım
Sorgulamakla bitmez dertlerin nedenini
Tükenir umutlar, hayaller kararır biter
Sonrasında ise söyleyecek bir şey kalmaz
Önce umut sonra hayal sonra ömür biter
Giderken yanında ne bir dost ne bir mülk olmaz
Ayrılık ölüm, ölüm soğuk, kabir tenhadır.
Hepsinden ötesi var ama bilen gören yok
Dünya ki konup göçülen garip bir mekândır
Ölmüş badenden başka kalan tek birşey yok
Son kıta çok güzel olmuş Yasin Bey.
YanıtlaSilŞiir yazarken ben kestiremiyorum, bu şiir güzel mi olur yoksa kötü mü? Şiir yazmaya başladım başlayalı hiç böyle bir derdim de olmadı. Ben sadece yazıyorum. O yazma süreci ve ondan sonraki okuduğumdaki an bana kar kalan tek şey. Teşekkür ederim.
Sil