İstikamet Sisli Bir Muamma
Bir soruyla başladı hikaye "neden" Cevap verecek ehilde birini bulamadı Demek ki bir yolculuk var yakında Yol bir arayış, görmek görünmeyenin ardındaki sırrı Neden diye bağırdı daha yola çıkmadan Kalabalık döndü, şaşırdı bu bağrışa "Sen daha yola çıkmadan neyin cevabını bekliyorsun" Kesinleşti, yolun bahtında adı yazılı Mecbur, yorgun adımlarla ulaşmak gerekiyor İstikamet nereye? Varmayı istiyor Fakat İstikamet puslu, sisli bir muamma Varmak hayaldir, yolcular beklentiye girmez burda Bunu fark edince kederlendi "Yol yakınken döneyim" dedi Bir ses belirdi karanlığın ardından Karanlıktır konuşan "Geçti artık, sen aitsin yolun taşına" Keşke dedi, sormak aptallığına kalkışmasaydım Su çatlağını buldu, parçalar yerine oturdu Anlam derinleşip yerini anlamsızlığa bırakana kadar Sonra gün battı, o vakit yüreğine indi yalnızlık Ve bir soru daha "Tek ben mi yolcusuyum yolun? Yoksa var mıdır bana yar olacak birileri" Aradan birkaç zaman geçti ...