Kayıtlar

Ocak, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ÖLÜ DİYARININ ŞAİRİ

 Örtülere sarılı bir tabut Ölü halimle ben ve bir imam kalır Ölürüm, kimsenin haberi olmaz Tabutumun tahtaları arasında bakarım Cenaze namazında tek bir imam Ağlıyor yalnızlığıma Ağlama diyorum, ben yıllardır ağladım Bak işe yaramadı, gömüleceğim Böcekler kemirecek cesedimi Fakat yıllar bir şey katmadı Ağladım, sustum ve en önemlisi Çokça yalnız kaldım Tabuttayım, kefene sarmışlar bir de beni Sahi kefen parasını verecek kadar param yok Alacaklıydım halbuki ben bu dünyadan Şimdi borcum var üstüne, gömülmek üzereyken Allahu Ekber Kazılsın bir mezar, gömün beni Toprak soğuk, kar yağıyor, kulum garibim Her atılan bir kürek toprak Koparıyor, karanlığı bana dayatıyor İmam ağlıyor yine, bağırıyorum bu sefer Ağlama, Yasin okuma bir de yüzüme Ve karanlık sahileşiyor, öldüm mü şimdi Yolun sonu, bir kara toprak, ağla Borcumu nasıl öderim diye düşün bakalım Nasıl bilirsiniz dense kimse çıkmayacak Bari kötü bilirdik diyen olsa Garipti, kendi halinde ağlardı kuytularda Bir hayale kaptırmıştı ken...

Ölümü Düşlüyorum

 Ölümü düşünüyorum Ölümü düşlüyorum Kirli düşünceler arasında yerim yok Umutsuz değilim, sadece kırgınım Hayallerim vardı eskiden Eskiden, yaşanan eski günleri özlerdim Şimdi ölümü düşlüyorum Yaşamayı tüm hücrelerimle isterken Bir bakmışsın bir hayat yolu, yaşa Kimsin, necisin, neye bu kadar sitemin Korkum var, yıkılacak, ezilecek, hor görülecek Alemlerin rabbi olandan isteğimdir bu Yarınlar için umut gönder Hasretini çekiyorum yaşamadığım aşkın Zarif bir çiçekti, yüreğimde büyüttüm Göğsüm dayanmadı bu çiçeğe Dayanmadı su, dayanmadı toprak İsyan gibi bir tepki yankılandı yüreğimde Çiçek zerafetini yitirdi Siyah katran aktı yapraklarından Oysa ben ne fırtınalardan korudum onu Başlarda huzur veren çiçek Şimdi saf bir acı veriyor bana