Kayıtlar

Ekim, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hakikat

Göklerin derdine yetişmek mümkün değil Fezalar bu gönülden çıkan derde nasıl yetişsin Ne hak ne batıl, pustan görmek mümkün değil Hakkikati anlamayan akıllar yaşamayı ne etsin Edebiyat yapmak kolay, hakkı haykırmak mevzu Dişi sıkıp kaleme sarılıp yan yana yazmak Sığ suda ayakta kalmak kolay, derinde olmak mevzu Bazen nefes tutarak, bazense göz yaşı akıtarak Göz bebeklerinde biriktirmek karanlığı, aydınlık için Ölüm gibi bir şeydi, sonunda yalnızlıktı bana kalan Ve bir seraba her defasında aldanmak, umut için Hakikati hissetmeden yaşamak zulüm, susmaya dayan

Neredeydin

Bir şiir gibi, Dizelere, mısralara bölünmüş Bir karahindiba gibi, Hafif rüzgarda paramparça olmuşum Yersiz, hiç yoktan bir sinir Aldı, parmağında oynattı beni Pencere kenarında oturmuş, Dışarısı kar kıyamet Ne gelen var ne giden, ıssız, yalnızım Aklıma bir ayrılık türküsü gelmiş, Kimindi bu türkü, merak sardı Gece vakti bu merak öldürmesin mi beni Eski zamanlarda aşıklar Yüreğinde kor ateşle yaşarmış Belki aylarca belki yıllarca Ayrılığa katlanırlarmış, Bir hülyalı sevdaya bir ömür  Bir ömür harcanır da ses etmezlermiş Kırık camlarla kaplı bir yerde, Yalın ayakla yürümek gibi Kaç yıl, kaç yol, kaç şiir Feda ettim ardından İçimde kaç şair öldü haberin var mı Ölüp ölüp dirildim, Kelimelere aşkını öğretirken Söyle, önce biraz soluklan Ben böyle yanarken sen neredeydin?